3 Ocak 2021 Pazar

2020 Muhasebesi

Merhaba, aslında bu yıl bir yıl sonu raporu yazısı yazmayacaktım. İçimden yeni yıla dair cümle kurmak bile gelmedi malum sebeplerden ötürü. Aa galiba 2020'ye trip atıyorum ben. Kendisini okumayı çok sevdiğim bir blog yazarı beni 2020 yıl sonu raporu yazısına mimleyince dayanamayıp yine bir yazı yazmak istedim. Hem mim sorularını cevaplayacağım hem biraz 2020'den bahsedeceğim ama pandemiden o kadar sıkıldım ki ona pek değinmeyeceğimi şimdiden bildirir küçüklere gözlerimle gülümser büyükleri ellerimle selamlarım. Şule Uzundere'nin yazısına da şuradan ulaşabilirsiniz. 2019 Muhasebesi yazıma ise buradan ulaşabilirsiniz.

Öncelikle geçen yıl kendime koyduğum hedeflere bir bakalım ne kadarını başarabilmişim.

Yeni yıl hedefleri

1- Yeni tanıştığın bir kişiyi üçüncü saniyede idealize etme

Bu hedefi gerçekleştirdim. Artık üçüncü dakikayı bekliyorum idealize etmek için.

2- Biraz da başkalarından nefret et

:(

3- Kendine verdiğin sözleri tutma

Bunu belli ölçüde gerçekleştirdim çok mutluyum. Kendime söz versem de canım yapmak istemiyorsa yapmadım bazı şeyleri.

4- Gerçekten elzem değilse erken uyanma

Buna kocaman bir tik atabiliriz. Bu yıl en çok uyuduğum yıl oldu.

5- 'Düşene ve tişörtünü ters giyene' de gül

:(

6- Olumsuz bir durumla karşılaştığında hemen nedenini sorgulama sadece üzül

:(

7- Konuşmaya üşenme

:(

8- Para biriktirme

:(

9- Hiçbir akademik faaliyete girme

Yüksek lisans tezim bitmemeye ant içmiş, yere diz vurmuş öyle bir kararlılık!

10- Ciddiye alma

:(

Evet sonuca baktığımızda 10 hedeften 3'ünü gerçekleştirebilmişim. Baya iyiyim. Bu yıl kendime tek hedef koyuyorum. "Kalbini kırma". Hadi bakalım hodri meydan 2021!

Bu yıl aslında çok fazla boş vaktimiz olmasına rağmen benim için verimli geçen bir yıl olmadı. Toplamda 32 kitap, 44 film, 13 dizi, 1 sinema :(, 3 konser, 1 stand up gösterisi, 4 kitap kulübü toplantısıyla yılı kapatmışım. Yeni yılda okuduğum, izlediğim, deneyimlediğim her şeyden daha çok zevk almayı diliyorum ve bütün bunları yapabilmek için sağlam bir ruh hali. Çünkü bu yıl ruh halimin en çalkantılı yılıydı. Elime fırsat geçince kendimi ne kadar üzebileceğimi öğrendim ve kendime izin verdiğimde gözümü korkutan şeylerin aslında çok da zor olmadığını. Ve son olarak yeni yılda kendime devam edebilme gücü diliyorum. Muhasebemizi yaptığımıza göre mim sorularına geçebiliriz.


1- 2020 senin açından nasıl geçti?

2020 duygu yaşımı 3'ten 5'e yükselttiğim bir yıl oldu diyebilirim. Bu yıl duygularımla sınandığım bir yıl oldu aynı zamanda.

2- Yıl boyunca yapmayı en çok özlediğin şey?

Dümdüz bir cevabım var: Kalabalıklara karışmak.

3- Biraz da olumlu yönden bakalım. 2020'de güzel geçtiğine inandığın ve 2020 şu yönden uğurlu geldi dediğin bir durumla karşılaştın mı?

Bu yıl en yakın arkadaşımla ilişkimizi güçlendirdiğimiz bir yıl oldu. Pandemiden önce birbirimizi fazla aramadığımızı daha az mesajlaştığımızı fark ettik. 

4- Karantina süresinde veya bulabildiğin boş vakitlerde kendine zaman ayırabildin mi? Ayırdıysan neler yaptın? (Örneğin yeni bir hobi edinme, önceki alışkanlıklara daha çok vakit ayırabilme vb.)

Bu yıl uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeyi gerçekleştirdim ve kanun çalmayı öğrenmeye başladım. Şu an hali hazırda yalnızca 3 şarkı çalabiliyor olsam da çalmaya çalışırken bile çok mutlu oluyorum. Umarım yeni yılda kendimi bu alanda daha da geliştirebilirim.

5- Son olarak 2021 yılından beklediklerin neler?

Aslında yukarıda biraz bahsetmiştim. 2021 2020'yi aratmasın o yeter, bir de Netflix Bridgerton'un diğer sezonlarını bir an önce yayınlasın, bir de kitap kulübü toplantılarımıza devam edebilelim, bir de yaşayabilelim, bi.. bu liste uzuyor tutamıyorum, hadi görüşürüz.

2 Ocak 2021 Cumartesi

Aşk ve Gurur ve Kardan Adam Filmi

Bugün buraya mutlaka izleMEmeniz gereken bir film önermeye geldim. Hatta canını seven kaçsın! 


Tam uzun zamandır Jane Austen'le ilgili bir şeyler izlememiştim diye sevinirken film bitince de uzun zamandır Jane Austen'le ilgili bir şeyler izlememe döngümü kırmadığımı fark ettim. Diğer içinde Jane Austen geçen Hallmark yapımlarında olduğu gibi burada da isimler haricinde hiçbir şey Austen'le alakalı değildi. Filmin orijinal adı Sense, Sensibilty and Snowmen olmasına rağmen bizimkiler zaten her şey daha ne kadar kötü olabilir ki diye düşünmüş olacaklar filmi Türkçeye Aşk ve Gurur ve Kardan Adam olarak çevirmişler. Ben de durur muyum zaten daha ne kadar kötü olabilir ki diyerek bir de filmi Türkçe dublajlı izledim. Yazının başından beri yokuş aşağı yuvarlanıyoruz farkında mısınız? Neyse gelelim filme.

Filmin konusu ile Sense and Sensibility arasında pek benzerlik yoktu. Filmi Jane Austen'den bağımsız değerlendirdiğimizde yılbaşı temalı çerezlik tatlı bir film de diyebilirdik. Ama biri bana açıklayabilir mi lütfen ya durduk yerde Sense and Sensibility diyerek niye bizi heyecanlandırıyorsunuz? Bak, karakter ismi bulmakta mı zorlanıyorsunuz açık açık konuşalım ya utanmayın her şey insanlar için eğer öyleyse biz aramızda toplaşıp isim buluruz size ne olacak, elimize mi yapışır sonuçta hiç! 

Ayrıca bir şeyi daha merak ediyorum. Bu kadar donuk, duygusuz ve insanın içine üşüten filmler yapmayı nasıl başarıyorlar? Korkutucu bir duygusuzluk. Ya kadın oyuncuların hiç kımıldamayan saç dalgaları gece rüyalarıma girerse diye çok korktum. Elimi tutun rica ederim. Hele o kalıp gibi makyajlar Allahım sana geliyorum müsait misin? Karakter depresyona girince bile bozulmadı o eyeliner. Ben en ufak bir kriz anında bile kendimden geçiyorum. "Hasta mısın?" soruları havalarda uçuşuyor.

Filmin konusu haricinde her şeyden bahsettiğime göre film dışı bir şeyden daha bahsedip yazıma son veriyorum.

Filmde eserin aslından bağımsız pek çok şey vardı ama ben bir şeyi kabullenemedim. O nasıl Edward arkadaşlar! Ya hayır ya bana bu yaştan sonra Edward övdüremezsiniz kabul etmiyorum. Fakat o nasıl bir çene hattıydı. 

Aa oturmuşum burada ciddi ciddi Edward övüyorum benim yazıyı bitirme vaktim çoktan gelmiş dostlarım. Hadi görüşürüz.