13 Şubat 2021 Cumartesi

Tartışma Sanatının İncelikleri - Schopenhauer

Bir önceki iş yerimde müdürümüz zannediyorum bu dünyaya sadece tartışma çıkartmak için gelmişti. Girdiği tartışmalar o kadar saçma konularda olurdu ki içimden değer mi ulan değer mi diye yumruklarımı sıkar dışarıdan anlıyormuş gibi kafa sallardım. Bazen bu tartışmalar o kadar uzardı ki zihnimde 2005 yapımı Aşk ve Gurur'u baştan sona oynatırdım. Müdür ise haklı çıkana kadar değil karşısındaki kişi delirip "tamam bundan sonra seninle gireceğimiz bütün tartışmalarda da haklı sensin" kıvamına gelene kadar devam ederdi. Ben hep uzaktan gözlemleyen taraf olduğum için iki kere yıpranırdım. Nadiren benimle de tartışmaya girişmeye çalışır ilk dakikadan savını kabul ettiğim için morali bozulurdu. Sonra işten çıktı da yeni çalışma arkadaşlarının sinir sistemlerine baş sağlığı dileyerek uğurladık kendisini. Velhasılıkelam yazar burada tartışmaktan zevk alan insanları asla anlayamadığını anlatmaya çalışıyor.



Hal böyleyken kendisiyle girdiği tartışmaları bile kaybeden biri olarak bu kitabı görünce mutlaka okumalıyım dedim. Çeviriden kaynaklı olduğunu düşündüğüm birtakım anlama güçlükleri yaşasam da kitabı kısa sürede okudum. Ve anladım ki cidden girdiğiniz en ufak bir tartışmayı bile kazanmanızda haklı olmanızın hiçbir payı bulunmuyor. Sadece bu işin kurallarını bilmek gerekiyor. Kitapta birçok teknikten bahsediliyor ama anladığım kadarıyla bir tartışmayı kazanmak istiyorsanız konuya değil karşınızdaki insana yönelerek onun açıklarını bulmak zorundasınız. Muhtemelen üç gün sonra hatırlamayacağım bu teknikleri öğrendiğim için yine de mutluyum. En azından artık sadece kaybetmeyeceğim neden kaybettiğimi anlamlandırabileceğim de :D

Kimler okumasın: her duruma karşı "aman tatsızlık çıkmasın" tavrında olanlar

Kimler okusun: kendisiyle girdiği tartışmaları bile kaybetmekten yorulanlar.

Bu sefer tek bir satırın altını çizmişim

- Söz denilen şeyin itibarı öylesine tükendi ki artık insanlar boşa da doluya da "benim karnım tok!" deyip boş geçiyorlar. 9

2 yorum:

  1. Ben artık kimseyle tartışmıyorum. He he deyip geçiyorum. Artık kafam çok rahat :-)

    YanıtlaSil