16 Temmuz 2022 Cumartesi

2022 Yapımı İkna

Yangın vaar! Ya da dilaltı ilacım nerde!?! Ay durun ne diyeceğimi şaşırdım. 2022 yapımı İkna filmini yeni bitirdim de kusura bakmayın öfkeden ellerimin klavyedeki başıboş gezintisine hakim olamıyorum.

Bu giriş- gelişme- sonuç şeklinde dört başı mamur bir yazı olmayacak daha çok bir histeri krizi diyebiliriz. Baştan söyleyeyim.


Yasal uyarı: Paragraflar arasında anlamsal bağlantılar bulamayabilirsiniz. Yazarımız duygusal bir boşalma yaşıyor. Biraz alttan alın rica ederim, yazıktır. 

Only Jane Austen can judge me btw.

Bildiğiniz üzere Jane Austen'in İkna isimli romanının yeni bir film uyarlaması 15 Temmuz itibarıyla Netflix'e geldi. 

Bu seneler gibi süren bayram tatilinde tüm umutlarımı İkna'nın gelmesine bağlamışken... Bugün filmi benden önce izleyenlerin tüm kötü yorumlarına rağmen yetiş ya pozitivite diyerek yola çıkmışken... 30. dakikaya kadar dayanabildim.

Hadi Emma'yı karikatürize ettiniz, tamam günlerce filmi hafızamızdan silmeye çalıştık, aramızda film hiç çekilmemiş gibi davrandık da Jane Austen de o kitabı hafif muzip bir taraftan yazmış dedik bir noktaya kadar kabul ettik. Ama siz gidip de Jane Austen'in en "hüzünlü" romanını komediye çevirirseniz karşınızda öfkeden gözü dönmüş bir Austenzede bulursunuz kardeşlerim.

Hadi filmin havasını değiştirdiniz peki karakterlerden ne istediniz? Austen dünyasının en vakur ve ketum karakterini alıp "patavatsız" ve "sakar" bir karaktere dönüştürmüşsünüz, vay başımıza gelenler! Biri yazma bağlasın bana iyice de sıksın baş ağrım geçmeyecek!

Tamam anladık siz çok "farklısınız" ama madem film anlayış olarak günümüzde geçecek neden dönem filmi çekiyormuş gibi yapıp bizi heyecanlandırıyorsunuz :( Bir insanın duygularıyla oynamak bu kadar kolay olmamalı :(

Bu arada filmi izlerken yürüyüş sahnelerinden birinde Anne yüksek sesle şiir okumadı değil mi herkesin içinde? Bana öyle geldi değil mi? Delirmişim ben meğersem değil mi? Ne olur öyle olsun çünkü.

Woooaaow kurguya öylesine yerleştirilmiş gibi yapılmış doğada tuvalet ihtiyacını giderme sahnesi mi? Biz böyle komple hepimiz o dönemde kanalizasyon sistemi var sanıyorduk oysaki. Öğrendiğimiz iyi oldu çok ihtiyacımız vardı buna.

Kaptan Wentworth'e de Anne Elliot eleştirttiniz ya işte ben öldüm orada!

Filmde herkesin Anne ve Wentworth'ün mazisini bilmesine ise tek sözüm yok nutkum tutuldu zira.

Peki Anne ve Wentworth'ün "arkadaş kalma" kararlarına ne demeli. Filmin sonunda Anne evlenmekten vazgeçip "kendini seçse" ve influencer olmaya karar verse şaşırmazdım doğrusu.

My dearest senaryo yazarları;

Biz de zeki insanlarız vallahi bak. Keşke bu kadar yorulmasaydınız. Tamam "leb" demeden "leblebi"yi anlayamayız belki ama "lebl" dediğiniz anda "leblebi"yi yapıştırmamız iki saniyemizi alır evelallah. İma, ironi falan da hep bizim pakete dahil, bakın ciddiyim.

Cümleler arasında da kafamda sürekli korku filmi efektiyle "We're exes." cümlesi yankılanıyor ki o konuya hiç girmeyeceğim. Hayır ağzımdan tek laf alamazsınız, zorlamayın rica ederim ve bileklerime daha çok kolonya dökün.

BU KİTAPTAKİ HERKES DÖNEMİN ETİKET KURALLARINI ÖNEMSİYOR, ALIŞIN BUNA. Vallahi de içlerinde politik doğrucu yok. Üstesinden gelin artık. Bakın belki ilk defa duyacaksınız ama size bir tavsiyemdir dönemi kendi gerçekliği içerisinde değerlendirin daha kolay olacak bana güvenin.

Bari bir iki dans sahnesi koyup dikkatimizi dağıtsaydınız, ona da razıydık :(

Ya da biz gidip Fleabag de izlerdik be, siz hiç rahatsız olmasaydınız. "His neck!" sahnesini unutmuşsunuz ama Phoebe Waller-Bridge uyanmadan silin bu uyarlamayı çabuk.

Sevgili gelecek nesiller;

Öncelikle söylemek isterim ki pandemi, savaş, doğal afetler derken çok zor zamanlardan geçtik. Unutmayın bunu. Bizi yargılamadan önce bi' dakika açıklamamıza izin verin. Psikolojimiz bozuk bizim. Yardım almamız lazım komple ama psikolojimizle birlikte bazı şimdi burada açıklayamayacağım sayısal nedenlerden mütevellit psikologa da gidemiyoruz. Bu film bizden değildir hatta yoktur, hiç olmamıştır da zaten. Bizi affedebilecek misiniz bilmiyorum ama en azından anlamaya çalışın.

Sizi seven Y kuşağından Austenzede...

11 Temmuz 2022 Pazartesi

Jane Austen Kitap Kulübü #23 Muhteşem Gatsby

Normal koşullarda küçük şeylerden büyük anlamlar çıkarma konusunda uzmanımdır. Ve anlamsız şeyler üzerinde saatlerce düşünüp bu anlamsız şeylerin sembolize edebileceği şeyleri düşünmek ise hobimdir. Yalnız kaldığımda zihnimde bir ruminasyon seansında değilsem şayet okuduğum satırları, işittiğim replikleri enine boyuna irdelemek günlük sporumdur. 

Jane Austen'in yazdığı birkaç roman için bir blog açıp 200'den fazla yazı yazdığım, Jane Austen ile ilgili bir Twitter hesabı açıp 2300'e yakın tweet attığım, aynı konulu bir Instagram hesabı açıp 195 gönderi ve sayısız story paylaştığım, yetmeyip bir kitap kulübü kurup diğer insanlarla da Jane Austen tartışıp 22 toplantı gerçekleştirdiğim göz önünde bulundurulursa ben delirmişim çocuklar. Şaka Şaka cümlem böyle bitmeyecekti. Tüm bu cümlelerin özeti "anlam çıkartma" konusunda iddialı olduğumdur. Sadede gelecek olursak -evet hala gelemedik- Muhteşem Gatsby'den hiçbir mana çıkaramadım. The end. Happily ever after.


Bu safi sözel zekadan oluşmuş, kelimeleri kendine dost edinmiş, sanatı mesken tutmuş insanı üzdünüz, değer miydi be! Ya da öfkelendirdiniz bilemiyorum. Kurduğum cümlelerin sayısına bakılırsa öfke daha olası ama duygularımı anlamlandırma konusunda hiçbir zaman iyi olmamışımdır zaten. 

Neyse. 3 Temmuz Pazar günü saat 15.00'te Jane Austen Kitap Kulübü olarak 22. toplantımızı gerçekleştirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Toplantıda F. Scott Fitzgerald'ın Muhteşem Gatsby'sini konuştuk.

Öncelikle yazardan, kitabın yazıldığı dönemden, kitaptaki figürlerin sembolize ettiklerinden bahsettik ve ben dünyanın en güvenilir kaynağı olan Wikipedia'dan öğrendiğim birkaç bilgiyi katılımcılara aktardım. Profesyonellik deyince de ben.

Bir müddet kitap ve film uyarlaması kıyası yaptık ve akabinde karakterlerden bahsettik. Karakterler hakkında pek de bir şey öğrenemediğimiz için lafın lafı açtığını söyleyemeyeceğim.

Roman entrikalıydı esasında ama tam da anlamlandıramadığımız bir kuruluk var gibiydi. Kitapta cereyan eden olaylardan bahsederken kitabı yeni bitirmiş olmamıza rağmen bazı önemli hadiseleri kaçırdığımızı fark ettik.

En son altını çizdiğimiz satırlardan medet umacaktık ki sadece bir iki satırın altını çizdiğimizi fark etmemiz bir oldu.

Buradan da bize malzeme çıkmamıştı.

Bir süre bu kitaptan sonra "Gatsbying" diye bir kelimenin türemesi ve sosyal medyada "hoşlanılan kişinin ya da eski sevgilinin ilgisini çekmek için paylaşımlar yapmak" anlamına gelmesi üzerinde konuştuk. Aramızda bu duruma hiç şahit olmayan şanslı kişiler olsa da benim bu konuyla ilgili tek ve aşırı derinlikli yorumum 'yapmayın kardeşlerim, bakın manyak olursunuz!'du. (Bu bilgiyi gördüğüm blog yazısı için tıklayın.)

Tam kitaba dair tüm umutlarımız bedenimizi terk edecekken kitabı İngilizce aslından çeviren kişiyi araştırmak geldi aklımıza ve gugıla yaptığımız kısa seyahatten sonra pek çok kişinin çeviriden muzdarip olduğunu gördük de rahat bir nefes aldık. Bu çevirmenin aynı zamanda kulüpte okuduğumuz diğer bir kitap olan George Elliot'ın Silas Marner'ını da çevirdiğini gördük. Ki o kitapta da benzer problemler yaşamıştık.

Çevirmenin özgeçmişine hızlıca bir göz atıp kendisinin iktisat mezunu olduğunu ve uzun bir süre bankacılık yaptığını da gördükten sonra her şeyi anlamıştık. Bizde sorun yoktu, aşırı zekiydik, edebiyat dehasıydık ve bir sayısalcıyla karşı karşıyaydık. Sevgili sayısalcılar; rakamlarınızı alın ve edebiyatı yavaşça aldığınız yere bırakın lütfen. Siz zekanızı kelimelerle falan ne yoracaksınız şimdi. Eğer eğlenmek istiyorsanız gidip hesap makinenizle leblebi falan yazabilirsiniz. Ayrıca hesap makineleri telefonlara girdiğinden beri kafadan dört işlem yapabilmenizin hiçbir havalı yönü kalmadı çocuklar, periodt. (Ahaha ne saçmalıyorum acaba)

Neyse kitapla ilgili hemen hemen hiçbir şeyden bahsetmediğime göre yazıyı sonlandırabilirim diye düşünüyorum çünkü bu yazarınki de candır ama :(

Bir sonraki toplantıda okuyacağımız kitap ise Kate Chopin'in Uyanış isimli romanı. Toplantıya katılmak için benimle Instagram üzerinden iletişime geçebilirsiniz. Kullanıcı adım: austenzedee.

Hadi görüşürüz.

Görüşür müyüz?

Görüşelim!