Jane Austen Kitap Kulübü 29. toplantısını 25 Şubat 2023 Cumartesi akşamı saat 21.00'de gerçekleştirdi.
-bu yazı kitap hakkında spoiler içerir-
Enough "gotik edebiyat" for today! diyerek yazıya giriş yapmak istiyorum izninizle. Bu kitabı okuduktan sonra çok da gotik edebiyat insanı olmadığımı anladım ben. Gotik edebiyat tanrıları beni affedebilecek misiniz?
Ve hemen ardından bu yazının kısa bir yazı olacağını belirtmek isterim ve akabinde kendime bir daha toplantıyla blog yazısı arasını bu kadar açmamak konusunda yeminler ederek yazıya bağlanıyorum. Teşekkürler.
Kitapta anlam veremediğimiz pek çok şey olduğu için toplantıya bunları sıralayarak başladık.
Kitabın üslubu da canımızı sıkmıştı biraz. Eserin eleştirmenler tarafından yorumlanış biçimlerini okuyunca kitabı sevecek gibi olsak da yine de çok içselleştiremedik.
Ben şahsım adına baş karakterin psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünenlerdenim ve bu düşünceyle kitaba baktığımda bir şaheser görüyorum fakat eğer bu kitap sadece bir gotik roman ise orada beni kaybediyor yazar.
Kulüp üyeleri olarak kitapta okuyucunun yorumuna bırakılan pek çok olay olmasına da içerlediğimizi fark etmemiz ise çok sürmedi.
Kitabın korkutucu olması gereken kısımlarının korkudan çok uzak olmasınaysa şaşırmaktan kendimizi alamadık.
Ama yine de içimiz elvermedi ve kitabı yazıldığı dönem bağlamında değerlendirip hemen bu düşüncemizden ötürü kınadık kendimizi.
Romanın bizi "yansıtıcı bilinç" yöntemiyle tanıştırması en sevindiğimiz unsurdu.
The end.
Ve teşekkür ederek gotik edebiyatı sahneden uğurluyoruz dostlarım.
Kitap kulübüyle küçük bir Ramazan arasından sonra bir sonraki toplantımızda Amanda Coplin- Bahçıvan konuşacağız. Çıkın çıkın gelin.
Hadi görüşürüz.
Görüşür müyüz?
Görüşelim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder