4 Eylül 2018 Salı

Jane Austen Umutsuz Bir Romantik Mi?

Jane Austen umutsuz bir romantik ise Bayan Bennet da alimdir o zaman!
Az önce Bay Darcy'nin 1995 yapımı Gurur ve Önyargı dizisinde Caroline Bingley'in Bennet kardeşlerin güzelliğini eleştirdiği sırada verdiği cevaba gönderme yaptığımı hemen anlamışsınızdır zaten. Yazıya bizi kahkahalara boğacak bir espriyle başladım ki az sonra yazdıklarım çirkinleşirse beni hoş görebilin. 


Bu aralar orada burada çok sık karşıma çıkıyor Jane Austen'in adıyla birlikte bu kullanım. Ve tabii ben de her aklı başında, mantıklı, aklıselim, olgun, akıllı fikirli bir insan gibi elimde olmadan ve mütemadiyen acaba Jane Austen kendine yapılan bu yakıştırmaya ne derdi diye düşünmeden edemiyorum. Kahvaltıda ne yesem düşünceleri ile akşama hangi filmi izlesem düşünceleri arasına sıkışıveriyor her diş fırçalama seansımda. Gerçi her diş fırçalama seansının sonu kendini kendine şikayet etmekle bitiyor ya Allahtan konumuz bu değil ona hiç girmeyeceğim..
KPSS ile KPSS sonuçlarının açıklanması arasında geçen o bir aylık sürede Jane Austen'in tüm kitaplarını yayım sırasına göre okumaya karar verdim. Araya Gurur ve Önyargı'nın 1995 yapımı mini dizisi ve 2005 yapımı filmi de girdi şimdi yalan yok. Allahtan sonra sonuçlar açıklandı da gerçek dünyanın soğuk elleri beni kendi gerçekliğime çekiverdi. İşte bu okumalar konu üzerinde daha çok düşünmemin müsebbibi oldular. İlk Jane Austen okuduğumda onun cümleleri bana da romantik geliyordu ne yalan söyleyeyim. Belki herkesin ağzından Austen'i böyle dinlediğimden bu beklentiyle kitapları okuduğum için öyle geldi veya beyin hücrelerimin ergenliğinin azizliğiydi bu bilemiyorum ama şimdi o düşünceme söyleyebileceğim tek şey yargısız infaz hakim beg!
23 yaşım diyor ki bu kadınla romantik kelimelerini bir araya getirirsen vallahi çarpılırsın yahu. Şimdi size ayda 8 makale yazan akademisyen taklidi yapacağım sıkı durun. Tabii önce romantiklikten ne anlıyoruz ona bir bakmamız lazım romantikliğin tanımı nedir? TDK'ciğim diyor ki: "Romantik, davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan." TDK'ye geldiğiniz için teşekkürler biz sizi arayacağız diyor ve onu alkışlarla uğurlayıp hız kesmeden yazımıza devam ediyoruz. Tamam kabul, Jane Austen Bay Darcy'yi yazarken biraz romantiklik tanımı sınırları içerisine uğrayıp bir selam çakmış olabilir ve Bay Knightley'de ve Colonel Brandon'da... Ama bu üç küçük ve mühim olmayan istisna kaideyi bozmaz dostlarım buna emin gibiyim gibi gibi. 


Bence Jane Austen romantik olsaydı Mansfield Park romanında Maria Bertram Henry Crawford'la kaçtığında "ve sonsuza kadar mutlu" yaşarlardı. Maria aşkı söner sönmez karanlık bir gelecek düşüncesine hapsolmazdı. Veya Lydia aşkından öldüğü Wickham ile evlendiğinde herkesin ona imrenmesi gerekirdi eğer Jane Austen umutsuz bir romantik olsaydı. Ama onların da aşkları para gibi önemsiz bir realite karşısında biraz içine kapandı. Başka bir örnek de Duygu ve Duyarlılık'tan geliyor. Edward Lucy'ye yıllar önce verdiği evlilik sözünü Elinor'a olan daha güçlü aşkı ve sevgisi karşısında unutuverir onlar da "ve sonsuza kadar mutlu" yaşarlardı Jane Austen umutsuz bir romantik olsaydı. Çünkü herkesçe bilinen bir gerçektir aşık insanların kendilerinden başka hiçbir şeyi değerli görmek gibi bir huylarının olmadığı. Willoughby olayına hele hiç girmiyorum o hepimizin malumu. Romantiklik o sayfaların herhangi bir yerinde olsaydı Willoughby hikayenin sonunda parası pulu olan bir kadını elinin tersiyle itip aşkına mağlup olur Marianne'in gönlünü alır "ve sonsuza kadar mutlu" yaşarlardı. Ve son olarak Bay Darcy ve Lizzy olayına değinmeden geçeceğimi zannetmediniz diye umuyorum. Bay Darcy Lizzy'yi ilk gördüğünde o kara gözlerine vurulup -romantiklerce- makul bir süre geçtikten sonra da dokunaklı bir evlilik teklifi yapmış olsaydı eğer Jane Austen'in umutsuz bir romantik olması fikrinin altına imzamı atardım. Ama Bay Darcy'nin Lizzy'ye aşık olabilmesi için önce kafasındaki soru işaretlerine açıklayıcı cevap verip onları etkisiz hale getirmesi gerekti. Allahtan ikna kabiliyeti kuvvetli bir insan da bir sene dolmazdan evvel evlilik teklifini tüm sosyoekonomik gerçekleri de barındıracak biçimde gerçekleştirebildi. Eğer Jane Austen umutsuz bir romantik olsaydı Lizzy Bay Darcy'yi önce tatlı tatlı paylar sonra da "Ama aşkın önünde de hiçbir engel duramaz ki canım. Varsın olsun anneme hakaretler edin ben Pemberley'in hanımı olmaya razıyım canım elime mi yapışır derdi. (İyi ki roman yazmıyorum.) 


Eğer o dönemde paraya ve toplum tarafından acınmasız bir yaşama ulaşmanın yolu evlilikten geçmeseydi ben Jane Austen'in bazı karakterlerini evliliğe ikna edebileceğini bile düşünmüyorum ama bunun tek istisnası Emma gibi görünüyor. Emma zengin ve toplum içinde saygın bir konuma sahip bir hanımefendi. Kendisi de evlenmeyi düşünmüyordu zaten ama şimdi Bay Knightley gibi bir karakter yazılmış artık iş işten geçmiş boşa mı gitsin. Hem arada bir azıcık romantizm kimseyi öldürmez hatta güldürür ve ruhu kısa bir an bu dünyanın eğlenceli bir yer olduğuna inandırabilir. 
Jane Austen evli ve 12 çocuklu olsaydı da insanlar ona umutsuz romantik der miydi merak ediyorum. 
Şimdi zihnimi, telefonumun notlar kısmını ve not defterimi taradım da benim söyleyecek başka bir lafım kalmamış bu konu hakkında. Artık topu size atıyorum benden çıktı hadi geçmiş olsun.

Ufak bir anket. 
Sizce Jane Austen umutsuz bir romantik mi?
A) Evet, son kararım.
B) Ne fark eder zaten derdim boyumu aşmış
C) Belki biraz bazen
D) Hayır
E) Bay Darcy'yi saymazsak hayır 

Resimler Pinterest'ten.

2 yorum:

  1. Olmadığını o kadar güzel anlatmışsın ki ben ikna oldum. Romantik değil :-)

    YanıtlaSil