Merhaba!
Birkaç sene evvel bu konu hakkındaki düşüncelerimin değişeceğini söyleselerdi onların yüzüne bakıp kahkaha atardım. İnanın bana bu hayatta başarılı olduğum pek az konu vardır ve kahkaha atmak o listede yok.
Konuya ortadan bodoslama girdim sanırım şimdi yavaş yavaş kıyıya geliyorum. Önceden mantık evliliği yapan insanları hep daha aklıselim insanlar olarak görürdüm ama şimdi düşünüyorum da aşk duygusunun etkisi altında değilken hiç kimsenin baskısı altında kalmadan evlenmeye karar vermek de ne bileyim affedersiniz serserilik. Ki aşk duygusunun muhatabının gözünü kör ettiği herkesçe bilinen bir gerçektir.
Film replikleri paylaşan herhangi bir sayfaya bir kez olsun gözünüzün ucu değdiyse şu replikle muhakkak burun buruna gelmişsinizdir: "Evlenmek için delicesine aşık olmayı bekleyeceğim sanırım bu yüzden de evde kalacağım." Bu replik bana hep fazla romantik gelmişti ama şimdi anlıyorum ki Elizabeth'in cümlelerinden mantık akıyormuş.
Bu zamana kadar sanatçılardan edebiyatçılardan çevremizde de -pek güven vermeyen- 3-5 kişiden duyduğumuz ama pek azımızın bizzat tanışma şerefine layık olduğu aşk duygusu insana yanlış kararlar verdirmesiyle halk arasında ün yapmıştır. Aşık olduğunu iddia eden birkaç kişinin de hayatta yapmam dediğim her şeyi bana yaptırdı dediğine çok kez şahit oldum. Bu tanımlamalardan yola çıkarsak yeri parmaklıkların ardı olması gereken bir duygu ama insanlar arasında bu duyguyu başımızın üzerinde taşımak hala moda. Hal böyleyken bilinç tam açıkken ve hala mantıklı kararlar verebiliyorken hoop bir sürü sorumluluk altına girmek üstüne üstlük davulla zurnayla... Yok arkadaşlar ben almayayım efendi gibi çeyreğimi takar ne kadar olabilirse o kadar mutluluğumu dilerim. Gerçi çeyrek de iddialı oldu gram altın yahut 100 TL ekonominin hali de ortada 50 TL.
Son olarak başka bir kanayan yaraya dokunup satırlarıma son vereceğim ve siz bu satırları okurken benim fikrim muhtemelen değişecek. Genelde her yarım saatte bir olmakla birlikte bazen gün aşırı değişir. Bi' Hogwarts'ın merdivenleri bi' benim düşüncelerim ikisi de yer değiştirmeyi çok sever.
Bir akrabam geçen düğün gününde ağlamaları bağırmalı evden çıkma merasiminin videosunu paylaşıp "Allah herkese nasip etsin." yazmış. Hoaydaa durup dururken bizi niye zan altında bırakıyorsun oldu mu bu şimdi. Bir bacağı diğerinden kısa vişne çürüğü pijamamla koltukta her şeyden habersiz otururken sbamk diye duayı okumuş bulundum mu sana.
Ay çok konuştum. Blogta yeni neler yapabilirim diye düşünürken kardeşim iyi yazıyosun da ben Jane Austen'den çok sıkılıyorum dedi. Ben de her medeni insan gibi üzerine yürümeyip eleştiriyi dikkate alayım dedim. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi benimle paylaşmaktan kendinizi alıkoymayın rica ederim. Hoşça kalın.