21 Şubat 2015 Cumartesi

Pemberleyden Mektuplar

   Pemberley'den Mektuplar okumakta en çok tereddüt ettiğim kitaptır. Çünkü Gurur ve Önyargı'yı okuduktan sonra kafamda bir Bay Darcy ve Lizzy oluşmuştu ve bu hayalin bozulması fikri beni korkutmuştu. Sevdiğiniz kitap karakterlerinin sonlarını gece yatmadan hayal etmek hobileriniz arasındaysa sizin de böyle düşüneceğinizi tahmin ediyorum. Kitabı almaya karar verdikten yaklaşık 6 ay sonra okudum ve şu an bunun üzerine tek bir cümle kurabilirim iyi ki okumuşum!!



Kitabı okurken çoğu zaman Jane Austen okuyormuş hissine kapıldım. Yazarın sıkı bir Jane Austen hayranı olduğu cümlelerden hemen anlaşılıyor. Kitapta Jane Austen'den pek çok ize rastlanılıyor. Yazar Jane Austen'in hatırasına çok saygılı davranmış ve karakterlerin kişiliklerini çok iyi anlatan cümleler kurmuş. Okuduğum en iyi devam çalışmasıydı. Yapmacık ve zorlama cümleler hiç yoktu kitapta. Kitabın mektuplar şeklinde ilerlemesi daha kolay okunmasını sağlamış. Yazarın her mektubu başka bir imzayla (Lizzy, Elizabeth, Mrs. Darcy, Elizabeth Darcy gibi..) bitirmesi fikri çok hoşuma gitti çünkü Elizabeth Bennet mektuplara nasıl imza atar bunu hiçbir zaman tam olarak bilemeyeceğiz. Bu ince düşünce çok, çok hoşuma gitti.



Eğer Aşk ve Gurur'u izlediyseniz ve Darcy ailesinin akıbetini merak ediyorsanız bu kitabı okumalısınız. Kitap bittikten sonra kıskançlık duygularınıza gem vurmak zorunda kalacaksınız. Bu kitabı okumak eski dostlarla muhabbet etmekle eş değer... 

Not: Eğer ben bu hikayede olsaydım Collins Ailesi'nin papaz evinin pencerelerinden biri olurdum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder