17 Ocak 2020 Cuma

Mim- Blog Yazmaya Nasıl Başladın?

Blog okuma kültürü olmayanların "mim ne be" dediklerini duyar gibiyim. Blog yazmaya başlamadan önce doğru düzgün bir (1) tane bile blog yazısı okumadığımdan -bundan çok utanıyorum ya ama blog okumaya başladım eskisi gibi değilim artık- ben de hala bu kavram nereden çıkmış bilmiyorum. Ama mim olayını bloggerlar arasındaki bir çeşit komşuluk olarak algılıyorum ben. Biri sizi bir yazı temasında yazmaya davet ediyor siz de tabağı boş göndermiyor bir şeyler yazıyor ve başka bloggerları da tabağı boş göndermemeye davet ediyorsunuz. Beni bu sefer sevgili İçimdeki Yaz mimlemiş. Kendisine teşekkür ediyorum ve hikayeme geçiyorum. Onun mimine buradan ulaşabilirsiniz. 

Seneeğ 2013. Mütemadiyen Jane Austen konuşmak istiyor, Gurur ve Önyargı tartışmak arzusu ile yanıp tutuşuyor, Willoughby yerme isteğiyle dolup taşıyor fekat muvaffak olamıyorum. Yakın çevremdeki herkesin -sağ olsunlar- lafı her Jane Austen'e getirişimde çevik göz devirmelerle bu düşüncelerimi gidip günlüğüme yazmamı salık vermelerinden cesaret bulmuş olacağım Twitter hesabı açmaya karar veriyorum. Belki Jane Austen seven birileriyle tanışır azıcık kitaplarından konuşuruz derdindeyim. Bu süreçte üç kelimeyle anlatabileceğim şeyi 32 kelimeyle anlatmaktan, asıl anlatacağım konuya gelmeden kafamda başı boş gezen düşüncelerle etrafında bir tur atmaktan, süslü peruklu pudralı kelimeler kullanmaktan çok hoşlanmaya başlıyorum ve Twitter'ın 140 karakteri bana dar geliyor. Ablam sürekli blog açmam için beni teşvik ediyor hatta bana bir blog açıyor tasarımını düzenini yapıp önüme seriyor ve ben de başlıyorum yazmaya. Ve olaylar gelişiyor.

Ciddiyet Molası

Blog yazmaya başladığımda bir iki kişi okur Jane Austen'den konuşur eğleniriz diye düşünüyordum çünkü blogun teması çok spesifikti. Ama 17.01.2020 itibarıyla yazıların tam 213.770 kez görüntülenmiş olmasına bakıp mutlu oluyorum. Beni düşüncelerimle yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederim ve yaptığınız yorumlar için de. Her biri benim için çok kıymetli desem klişe bir cümle olacak o yüzden demiyorum. Ben kendim okurken eğlenmediğim hiçbir yazıyı yayınlamadım bu süreç boyunca. Umarım siz de okurken keyif alıyorsunuzdur. 

Ciddiyet Molası Bitti

Blog aleminde hala çok acemi olduğum için yazıyı okuyan herkesi mimi yapmaya davet ediyorum. Ve düşüncelerinizi benimle paylaşmaktan kendinizi alıkoymayın rica ederim. 

Hoşça kalın.

4 yorum:

  1. Tabağı boş göndermemek ifadesi şu cumartesi sabahında öyle sıcak geldi ki, buraya bir iki keliem yazmazsam ayıp ederdim. :)) Bloğunu seviyorum, iyi ki yazmışsın. Sevgiler,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu cumartesi sabahında bana da yorumunuz öyle sıcak geldi ki çok teşekkürler :)

      Sil
  2. Daha önce hiç blog okumamış olmana şaşırdım. Bloggerların blog açma hikayeleri genelde internette sevdikleri bloglara imrenmeleri ve kendilerine bir blog açmaları üzerine kurulu. Seni Twitter'da düşünemedim. Sana 140 karakter yetmezdi bence. İyi ki blog açmışsın, iyi ki seni okuyoruz :-)

    Blogunu nasıl keşfettim bilmiyorum ama ilk gördüğümde o kadar hoşuma gitti ki tek tek bütün yazılarını okumuştum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cidden 140 yetmedi :D çok teşekkür ederim çok mutlu oldum :)

      Sil