3 Eylül 2016 Cumartesi

Okuma Ritüeli

Merhaba!
                                   

   Notos dergisinin 59. sayısında yazarlara bir okuma ritüelleri olup olmadığı soruluyor ve derginin ara ara sayfalarında bu konu üzerine konuşmalar yer alıyordu. Okuduğumda aa ne ilginç şey dedikten sonra benim de bir okuma ritüelimin olduğunun farkına varmam arasında 5 sn geçti.
   Önceden kitapları amiyane tabirle bodoslama okuyup geçiyordum. Jane Austen okumaya başlayınca satırların altını çizmek ve tekrar tekrar hatırlamak ihtiyacı hissettim. Kitapları elimde kalemle okumaya ilk o zaman başladım bu da lise birinci sınıfa tekabül ediyor. Kitapları altına çizerek okuduktan sonra özet defterime kitabı okumaya başladığım tarihi atıyorum, kitabın özetini çıkarıyorum, sevdiğim sevmediğim kısımları yazıyorum, kitaba 10 üzerinden puan veriyorum ve son olarak altını çizdiğim satırları yazıyorum. Şimdi geriye dönüp okuduğumda ilk başlarda yazdığım sığ yorumları okuyunca bir parça utanıyorum yalan yok. Ve bugün yazdığım özetleri birkaç yıl sonra okuduğumda hissedeceğim utanç duygusunu tahayyül edebiliyorum.
   Biraz sıkıcı gibi görünse de alışkanlık haline gelince zevke dönüşüyor. Altını çizdiğim satırları hatırlamamı kolaylaştırıyor. Arada arkadaşlarla sohbet ederken denk düşen konularda Jane Austen'den ve birçok yazardan alıntı yapabiliyorum. Gerçi bu alıntıları çoğunlukla içime doğru yapıyorum o ayrı konu ama neyse. Aranızda okuma ritüeli olan varsa parmak kaldırsın belki bi alıntı patlatırız içimizden karşılıklı neşemizi buluruz.

                                            



not: Gurur ve Önyargı'ya kaç puan verdiği merak ettiyseniz söyleyeyim gerçi merak etmeseniz de söyleyecektim ama konumuz bu değil. 10 üzerinden 8 buçuk milyon o da tanıdık diye.

bir not daha: Bazen 1 puan vermeye niyetlendiğim kitaplara uyduruktan teyyare bir blog yazısı yazmanın bile zaman ve emeğe mal olduğunu hatırlayınca daha yüksek puan veriyorum itirafımdır. Bu sebeple benden 1 puan alan bir kitap hiç olmadı. Bu arada puanı tamamen haleti ruhiyeme dayanarak ama büyük bir ciddiyetle ve dünyayı kurtarıyormuş edasıyla veriyorum. Haa şunu da söyleyeyim unutmadan benden 5 puan alan çok kitap oldu bugüne kadar gözlerinin yaşına bakmadım!

son not: O zamanlar İnstagram yoğ idi çiçekli defterler daha çıkmamıştı  bu sebeple bir köy derneğinin reklam amaçlı yapmış olduğu ajandadan yaptığım özet defterimin fotoğrafını sizlerle paylaşamayacağım. Şimdiden çok özür.

                                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder