Geçen gün kardeşimle sohbet ederken yıllar önce bir yazarın sitesindeki forum kısmında çok aktif olduğumdan konu açıldı. Forumda hepimiz bir yazarın hayranı olan insanlardık ve onun kitaplarıyla ilgili şeylerden konuşuyorduk çoğu zaman. Aklıma parça parça yazdığım şeyler geliyor da şimdi, Allahtan takma isimle yazıyorduk diye kendimi avutuyorum. (Bir yazar diye geçiştiriyorum çünkü birileri yazdıklarımı ya okursa kendimi özkıyım düşünceleriyle yapayalnız bırakırım gözümün yaşına bakmam.)
Sonra yıllar arasında ilerlerken hayatımın başka bir döneminde de Facebook'un akrabalar tarafından keşfedilmediği zamanlarda sevdiğim bir dizinin grubunda paylaşılan fotoğrafların altına sürekli yorum yaptığımı hatırladım keşke hatırlamasaydım onları zihnimdeki halının altına süpürene kadar neler çekmiştim ama işte birden geri döndü alçak. Tam kısıtlı yönünü baştan söyleyip akademik kuruldan onay almayı bekleyen makale gibi baya aptalım diye konuyu değiştirecekken bu yazıyı da yazdığım nadide blogum aklıma geldi. Tabi ardından 30 yaşıma geldiğimde yazdıklarımdan pişman olur muyum acaba düşüncesi beni alnımın çatından vururken devamında blogu yok etme ve Romayı da yakma düşünceleri birbirini kovaladı. (40'lı yaşlarım sizlerden de şimdiden özür diler gözlerinizden öperim akrabalara selam!)
Benim böyle canhıraş bir fangörllük özgeçmişim varken kardeşimin akça pakça internet hayatı benlen alay geçiyordu tabi. Üniversitede mesleğimden dolayı psikoloji dersleri görmüş biri olarak iç görümü geliştirdiğimi düşünürdüm hep ama şu anda bu durumun ruh haline diyecek söz bulamıyorum.
Hadi beni geçtim (biraz da diğerlerini eleştireyim de ilgi benim üzerimden dağılsın değil mi ama) biz bu fan olayını baya abarttık bence İnstagram'da insanlar daha tam ünlü olmadan fan sayfaları açılmaya başladı hele onların çocuklarına açılan fan sayfaları beni korkutuyor vallahi. TV ünlülerinin fanlarına değinemiyorum onlar biraz asabi oluyor.
Bu blog ve buraya yazı yazmak bana çok iyi hissettiriyor (50'li yaşlarım kızmayın rica ederim) ama bazen Jane Austen görse ne derdi diye komplo teorileri kurmuyor değilim. Hayali konuşmalarımda Yeşilçam filmlerinde zenginlerin acımasızca dalga geçtiği fakir ama gururlu genç gibi kalakalıyorum ortada hep gerçi ama sonradan Jane Austen'in görmesinin en azından şimdilik imkansız olduğunu süperegoma 3 sahifelik bir rapor şeklinde sunarak anksiyetesini yatıştırmaya çalışıyorum.
Zaten insan dünkü aklını beğenmezmiş derler canım bunda ne var. (Austenzede kendine yalan söylüyor bozuntuya vermeyin utanmasın) 21. yy'ın dünyası da içinden "yahu ben de 18. yy'da amma aptalmışım, hele 20. yy'ı hiç hatırlatmayın savaşlar falan, e napıceksın herkes ergenliği bir şekilde geçiriyor azizim" demiyorsa ben de Austenzede değilim!
Sizin var mı böyle fangörllük anılarınız benimle paylaşın birlikte üstesinden gelelim Türkiye'nin ilk Adsız Fangörller kendi kendine yardım grubunu kurarız belki de kim bilir. (Daire şeklinde dizilmiş sandalyelerde herkes otururken ayağa kalkıp "merhaba ben Austenzede, ben bir Fangörlüm" dediğimi hayal ediyorum da muazzam!)
Bu arada benimle fangörllük anılarınızı paylaşmanız konusunda ciddiyim gerçekten ne düşünüyorsunuz merak ediyorum. Bu blog hakkında ne düşünüyorsunuz, sizin bu tarzda İnstagram sayfanız, blogunuz, twitterınız vs. var mı? Bu yazının altına yorum yazabilir, bana Twitter'dan dm atabilir (kullanıcı adım: austenzede) ya da mail gönderebilirsiniz (austenzede@hotmail.com) beklemede olacağım..
Resimler Pinterest'ten.
Ortaokul dönemimde Elvis Presley hayranıydım ve onunla ilgili çıkan tüm resimleri, bir harita metod defterine yapıştırır ve açar açar bakardım :) sanırım hepsi bu benim fanlığımla ilgili.
YanıtlaSilYıllar sonra kazık kadar biri olduğumda da çok sevdiğim Bülent Ortaçgil konserine gittiğimde dayanamayıp sahneye inip alnından öpmüşlüğüm vardır. :)))
benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim :D alından öpmek şahaneymiş bu arada. bu anılar bizi bugün güldürüp keyiflendirebiliyorsa bence iyi ki varlar :)
SilHangi yazarın hayranıydın merak ettim.
YanıtlaSilBenim fanlık maceralarım da fena sayılmaz. Ortaokulda futbolcu Nihat Kahveci'ye hayrandım. Gazetelerden onun fotoğraflarını kesip yapıştırdığım bir defterim vardı. Evlendiği gün 3 farklı gazete alıp düğün fotoğraflarını kesmiştim. "Seni seviyorum Nihat. Umarım çok mutlu olursun." diye yazmıştım hehehehe :-)
Üniversite yıllarımda Alacakaranlık hayranlığım başladı. Facebook anıları hatırlatıyor ya. On sene önce filmin fotoğraflarını netten bulup hayran sayfalarına yüklüyor bir de üstüne yorum yapıyormuşum. Bundan biraz utanıyor olabilirim :-)
Harry Potter resimlerini biriktirdiğim bir dosyam var.
Fanlık güzeldir ya. İnsan eğleniyor. Sen de aynen devam et bence. Sevgiler :-)
ipek ongun :D Alacakaranlık gerçekten bir karanlıktı benim ergenliğime denk gelmeseydi daha iyi olurdu tabi:D hatırlıyorum da profil fotoğrafımı süslerdi çoğu zaman ah facebook'un dili olsa da konuşsa :D:D (şu an anılarımı hatırlatamıyor çünkü 5 yıl önce yaklaşık 1 hafta falan uğraşarak hepsini sildiğimi hatırlıyorum :D ama silerken eğlendim) Bu arada Harry Potter kitaplarından alıntılar yazdığım bir defterim var :D hakikaten fanlık güzel ve biz bi ihtimal ikiz olabilir miyiz?
SilOlabiliriz bence çünkü İpek Ongun'u ben de çok severim. Lisede kitaplarını okumaya başladım. Yaşım 30 oldu yeni kitabı çıkar çıkmaz hemen alıp okuyorum. En son anılarını yazmış, onu okumak istiyorum :-)
Silevet ben de gördüm yeni kitabı henüz alamadım ama çok merak ediyorum
Sil