4 Şubat 2020 Salı

Jane Austen Kitap Kulübü 9 #Emma

Hani bir şarkıyı çok beğenirsiniz ve bir heves o şarkıcının bütün şarkılarını dinler sonra da aynı tadı diğer şarkılarda bulamadığınız için ilk şarkıyı defalarca dinlemeye devam edersiniz ya heh işte o niyetle Emma okumaya karar vermiştim. Fakat aynı makus talih bu sefer tecelli etme kötülüğünü göstermedi. 

Gurur ve Önyargı'yı okuduktan sonra Jane Austen'in tüm kitaplarını okumak istemiştim. Nasılsa aynı tadı bulamam ön kabulüyle okumaya başladım Emma'yı. Kitabı bitirdikten sonra ise kafamda şu şarkı sözleri çınladı. "Kurtulmak mümkün olsa bırakıp kaçacağım, fakat ne yazık artık elinde oyuncağım!"  Yani Emma benim Jane Austen'in elinde oyuncak olduğumu anladığım kitaptı.


Kitap kulübünün dokuzuncu toplantısına bu cümlelerle giriş yapmıştım. Sonra tanışmayı unuttuğumuzu fark edip başa döndük ama olsun her şeyin başı sağlık. 2 Şubat Pazar günü 14.00'te GalataPerform'da Emma konuştuk. 


Yazıya başlamadan önce teşrifleriyle kulübümüzü şereflendiren herkesten teşekkürlerimin kabulünü rica eder, kulübe düzenli gelmekle kalmayıp yanında birkaç arkadaşını getiren üyeleri de canı gönülden taltif ederim, akrabalara selam. (Tamam taltif etmek tabirini ben de cümle içinde ilk kez kullanıyorum hemen sağ üst köşedeki çarpıya basmayın canım açıklayabilirim. Söylenişi komik diye yazdım.)

Gelelim konuştuklarımıza;

- Öncelikle Emma'nın Jane Austen'in yazdığı diğer kadın karakterlerden farkını konuştuk. Emma'yı sevenler ve sevmeyenler olduysa da saygı duymakta karar kıldık.

- Jane Austen'in en sevdiği karakterin Emma oluşunun nedenini zenginliğe bağladık. Ee malumunuz Janeciğim paranın yalnızca mutluluğu değil bilinen bütün duyguları komple insanıyla beraber satın alabileceğine inananlardan.

- Bay Elton'un kişiliğini enine boyuna masaya yatırdık. Davranışlarındaki hatalı ve tutarsız yönleri belirleyip içler dışlar çarpımı taraf tarafa toplama falan derken Bay Elton'un da ş*refsizin teki çıkmasına şaşırmadık. 

- Jane Fairfax'ten bahsetmeyi ihmal etmeyip onun bir sinsi olduğuna karar verdik.

- Emma'nın Jane Austen'in en feminist kitabı olduğuna kanaat getirdik. Bu sonuca da para derdi olmadan da evlenmeyi uygun görmesinden vardık.

- Kitaptaki varlıklı karakterlerin yoksul karakterlere yardım etmesi hakkında konuştuk ve Jane Austen'in herhangi bir kitabında ilk defa sosyal sorunlara değinildiğine şaşırdık. Sonra kitabın prense ithaf edildiği kulübümüz üyesi tarafından hatırlatılınca Jane Austen'in prense dokundurma yaptığını ve "insanlar aç" mesajı vermek istediğini fark ederek 3,5 saniyelik bir aydınlanma yaşadık.

- Ben bir ara Bay Knightley'nin duygularını Emma'ya açıklarken sanki Emma her şeyi biliyormuş gibi sitem etmesini yerer gibi oldumsa da çok üzerinde durmadık. 

- Emma'nın Bay Knightley'nin aşk ilanına karşılık söylediği sözlerin Jane Austen tarafından yazılmamasına bir miktar hayıflandık fakat Jane Austen'in komik yahut gülünç olmayan cümleleri kolay kolay yazmadığını hatırlayarak avunmaya çalıştık.

- En çok üzerinde durduğumuz konuyu sona sakladım. Neden bilmiyorum ama Emma denince insanlar ilk yaş farkından yakınıyor. Biz de Jane Austen Kitap Kulübü ve konunun birincil muhatapları olarak bu durumu enine boyuna tartıştık. Hiç duydunuz mu bilmiyorum ama bir erkeğin akıl yaşını bulabilmek için normal yaşından 2 çıkarın derler. Ben bu rakamı çok iyimser bulduğum için 5 yapmıştım. Sonra da erkekten 5 çıkarıyorsak kadına 5 eklemeliyiz ki adil olsun diye düşünmüştüm. Bu mantıklar harikası düşüncem kulüp tarafından da zannediyorum destek buldu. Bu hesaba göre 37 yaşından olan Knightley 32 oluyor 21 yaşındaki Emma ise 26 aralarındaki yaş farkı 16'dan 6'ya düşüyor. Yargı dağıtıcısı çevreler mutlu olmuşlardır umarım. Benim tek amacım herkeslerin yazıdan memnun ayrılmaları. Tamam şindi ciddiyet molası: yaş farkının ne önemi var mühim olan baynaytlilik sonuçta. Cümlenin sonuna kadar çok iyi gitmiştim oysaki ama kader işte. Demem o ki 'Age is just a number' dostlarım. Daha bu konu hakkında ne diyebilirim bilmiyorum bunun bir tık ötesi Pınar Altuğ-Yağmur Atacan evliliği övmek zaten.

İnşallah kulübe gelmeyenler "amaağn bu kız zaten noktasından virgülüne her şeyi anlatıyor iyi ki de sıcak evimden çıkmamışım" dememişlerdir. Daha yazmadığım neler neler konuştuk ohhoo. Gelin.

Yazının sonuna geldik.

Bir sonraki kitabımız İkna. Mart başı gibi onu konuşmayı planlıyoruz. Böylece tüm Jane Austen kitaplarını bitirmiş olacağız :( Ufaktan bi' tur daha dönelim teklifleri dm'den gelmeye başladı ama ikna olmamaya çalışıyorum. Eyy Leydi Russel neredesin? Size İkna kitabı temalı şaka yaptım. Lafı kitabı okuyun demeye getiriyorum. 

Hadi görüşürüz.

Görüşür müyüz?

Görüşelim.

4 yorum:

  1. İkna okumadığım kitaplardan. Nasıl da merak ediyorum. Buluşma notlarını merakla bekliyorum :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa İkna çok iyidir. Jane Austen'in en hüzünlü kitabı bence :(

      Sil
  2. Böyle bir kulüp olması- dahil olamasam da- beni mutlu ediyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel :) umarım bir gün siz de dahil olabilirsiniz

      Sil