23 Ocak 2020 Perşembe

Korku- Stefan Zweig


Korkularımızı yazmamız gereken bir etkinlikte (party hard) arkalı önlü bir sahife korku yazmış bir insan olarak; kitabın adı, beni onu okumama ikna etmeye yetti.

Arka kapağında yasak aşk teması gördüğüm kitapları genellikle saniyenin üçte biri süresinde yerine bırakırım. Bu zamana kadar kazara yahut ıztırarla okuduğum her aldatma/yasak aşk temalı kitaptan keyif aldımsa da başlangıçtaki ön yargımı kıramıyorum.

Nedendir bilmiyorum ama aldatma temalı kitaplardan tuhaf bir dinginlik havası alıyorum. İyi bir insan olma çabasının baskın olduğu kitaplarda sevgi, heyecan, öfke vb. duygular hissetsem de hiçbir hikayede o dinginliği bulamıyorum. İyi insan olma çabası daha doğuşunda kaygıyı da yanında getirdiğinden olacak en mutlu romanlarda bile o sakinlik yok. Cevabı çok açık aslında ama hiç insan doğası yargılayacak havamda değilim.

Bu benim ilk Zweig okuyuşumdu ve kitabın tek kusuru kısa oluşuydu. İstemeden kafiyeli konuştum. Yazının sonuna bir de şiir konduracağım galiba kendimi tutamıyorum.

Bir kitap iyi de olsa kötü de, hikaye de olsa roman da kısa olunca bağlanamıyorum. İlle uzun olacak okurken yoracak. Mazoşist miyim acaba ki ben. Ay o kapıyı hiç açmayayım.

Tam da hiç ihtiyacım olmayan bir elbiseyi aldığım için vicdan azabı çekerken kitabı okumaya başlamıştım. Irene'nin vermek zorunda olduğu paralar içimi ferahlattı. Dedim millet nerelere harcıyor parayı ben bir elbise almışım çok mu. Yoksa sığlığım gözlerinizi mi yaşarttı. Tamam siz beni terk etmeden  ben gidiyorum zaten 70 sayfalık kitaba bir cümle daha kurarsam kitap bloggerı çevrelerinden dışlanabilirim.

Demem o ki; bu ilk Zweig okuyuşumdu ama son olmayacak, teşekkürler.

Kimler okumasın: zaten aşka sevgiye inancım kalmadı bir de aldatmayı hiç çekemeyeceğim diyenler

Kimler okusun: Aşka sevgiye hala inancım var ama rahat batıyor diyenler.

4 yorum:

  1. Hafızamı ve okurkenki hislerimi şöyle bir yokladım ama bahsettiğin o dinginliği kitapta hiç hissetmemişim, kitabı ortaya çıktı çıkacak endişesiyle okuduğum için sanırım dinginlikle bağdaştıracak bir şey bulamadım🤔

    Zweig kitaplarını dinlemenin daha keyifli olduğunu fark ettim, otobüs yolculuklarına eşlik etmek için birebirler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğim dinginlik hissi sadece bu kitaba özgü değil zaten temayla alakalı bilmiyorum neden bu his geliyor bana :D ben beğendiğim satırların altını çizmeden kitap okuyamadığım için kitap dinleyemiyorum ya ayrıntılar kaçacak diye korkuyorum

      Sil
  2. Zweig sevenler derneğine hoş geldin. Çok güzel bir kitapla başlamışsın yazarı okumaya. Benim favori kitaplarımdandır. Eğer yazarın başka kitabını okumak istersen Satranç, Yakıcı Sır, Kızıl ve Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kitaplarına öncelik verebilirsin :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. satranç ve bilinmeyen bir kadının mektubunu çok görüyorum en kısa zamanda okumak niyetindeyim :)

      Sil