16 Mayıs 2015 Cumartesi

kişisel gelişemedim!

 
Şimdi gidip hangi kişisel gelişim kitabını elinize alsanız size şunları öğütler;
1) Kendini sev! (tamam olur da nasıl?)
2) Anı yaşa! (tamam ona da tamam da nasıl?)
3) Geçmişi geçmişte bırak! (okey de işte nasıl?)
4) Az ve öz arkadaşın olsun! (olur da nasıl?)
5) Keşkeleri unut! ( piki nasıl?)
6) Hedef belirle! (nasıl nasıl??)
7) Hayallerinin peşinden git! (yok ki!)
8) Kalbinin sesini dinle! (duyamıyorum ki arkadaşım bizim buralarda yol çalışması var herhalde çok ses oluyo.)
.
.
.
.
      Bu liste böyle uzuyor beynimizde fazla yer etmesine gerek olmadığı için devamını yazmadım. İlkokuldayken hayat amacımı "kendimi geliştirmek" olarak belirlemiştim ve bu amaç uzun ömürlü olmadı, olamadı. İlk kişisel gelişim kitabımı okuduğumda her şey mikemmel olacak zannetmiştim olmadı. Her şey yoluna girer sanmıştım olmadı. Her şeyin bir çözüm yolunun var olduğunu zannediyordum değilmiş meğer. Evet bu kitaplar güzel söylüyorlar hoş söylüyorlar da bunları zaten biz de biliyoruz bir de nasıl yapılacağını söyleseler ya! Tam 20 yıldır kendimi sevmeye çalışıyorum ama şu ana kadar Jane Austen kitap karakterleri dışında kimseyi sevemedim. Tam 20 yıldır anı yaşa gelecek korkularını unut diyorum kendime, daha geçmişten gelemedim ki ben anı yaşayacağım. Tam 20 yıldır fazla insan dert, az olsun öz olsun diyorum. Çevremde kendimden başka kimse olmadığını fark edeli 6 sene oluyor. Keşke kelimesi benim cümlelerimin bel kemiği, gizli öznesi, yüklemi hatta dolaylı tümleci her şeyi (tüm dil bilgisi kurallarını katlettiğimin farkındayım :D) onu nasıl terk ederim nasıl? Ben bir hedefim olmadan üniversite sınavına girip üniversite kazanmış kızım bana böyle şeylerden bahsetmeyin çok rica edicem! İtiraf ediyorum pek çok hayalim vardı ama hepsi çok yorucu şeylerdi hep onlar benim peşimden gelseler nolur yani diye düşünmekten hiçbir şey yapamadım :D Kalp konusuna değinmiyorum bile :D Bir filmde bir kız diyordu ki "ben bu kalbi yıktırıp komple avm yaptırayım diyorum" bence de haklısın dostum en azından kira getirir geçimimize bakarız değil mi ya!


     İşte böyle kişisel gelişim kitaplarıyla mazimiz epey hüzünlü. Ben pek kişisel gelişemedim açıkçası ben hep kişisel üzüldüm, kişisel çöktüm, kişisel bittim... Belki ben de yeni bir tür oluştururum, kitaplar yazarım mesela "kişisel yıkılım". Okuyucularıma nasıl yaşanmaz, hayat nasıl daha çok berbat edilir gibi konularda öğütler veririm. Bronz değerinde öğütler olur bunlar hiç şüphesiz.! Ben şey yapayım o zaman gidip bir köşede kendime acıyayım hadi görüşürüz.

1 yorum: