16 Ağustos 2018 Perşembe

Toplama Kişilik

Merhaba...
Günlük Yazmak ile ilgili yazıma yorum yapan bir okuyucuya bu yazıyı dün yazacağımı söylemiştim ama araya beni çok etkileyen bir film girince dayanamayıp onu yazdım.  Birkaç saatten bir şey olmaz bence. Hala 16'sı farz edebiliriz.
Yorumda benim günlüklerime nasıl kıydığım soruluyordu. (Yazıyı okumayanlar için küçüklükten beri tuttuğum günlükler çöpe atmamı anlatıyorum yazıda.) Aslında onları attıktan sonra hiç pişman olmadım ve sonrasında da olmayacağımı düşünüyorum.
Geçenlerde bir Youtuber'ın röportajını izliyordum. Röportajda küçükken önce Harry Potter'ı çok sevdiği için Harry'ye özendiğini ve onun gibi davrandığını biraz büyüyünce Chuck dizisindeki Chuck karakteri ile aynı durumu yaşadığını ve bunun yeni bir şeyler izledikçe böyle devam ettiğini aslında oradan buradan toplama bir kişilik olduğunu söyledi. Bu cümleleri duyunca bende bir rahatlama oldu tabii. Çünkü ben de gerçekten böyle hissediyorum toplama bilgisayar gibi. Günlüklerimde İpek Ongun'un Bir Genç Kızın Gizli Defteri'ni okuduğum yıllarda "Serra gibi"  yazmışım, Hermione'ye imrenip onun gibi davranmaya çalışmamdan söz dahi etmiyorum çünkü hemen aklınıza gelmiştir. Sonra o sayfaları takip ettiğim köşe yazarları gibi yazdığım yerler takip ediyor. Sonrasında Jane Austen'le tanışmam ve işte buradayız. Aslında tüm o kişileri kendimle harmanlayıp yeni bir kişilik mi tasarladım yoksa bu yolda kendimi mi kaybettim tam emin olamıyorum.
Aslında günlük yazarken kendimize karşı dürüst olabileceğimizi zannediyoruz ama bunu pekçok kişi başaramıyor. Ben de onlardan biriyim galiba. İnsan düşünebilen ve düşünebilmeyi de engelleyemeyen bir varlık aynı zamanda. Sadece kendimiz okuyacağımız bir şey ama yazıya dökerken kontrolünün elimizde olmadığını bildiğimiz düşüncelerimize istediğimiz biçimi verebilme kudreti başımızı döndürüyor olsa gerek. İşte bu sebeple günlükleri atmak benim için kolaydı çünkü orada yazan kişi olmadığımı kendim olma cesareti gösteremediğimi biliyorum. Gerçekten kendim olduğum sayfaları sakladım onu da söylemeden geçemeyeceğim.
Geçen gün izlediğim bir dizide insanın kendini tanıma süreci bir ömür sürer diyordu sanırım kendimi bulana kadar daha buralardayım bu da bir ömür sürecek demek oluyor.
Şu an bu toplama kişilikler kulübünde 2 kişiyiz. Aranızda böyle hisseden var mı ve bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yoksa bu normal bir şey mi aslında herkes öyle düşünüyor da birbirimize mi yalan söylüyoruz? Bana yazın lütfen.

4 yorum:

  1. Sevgili Austenzede, bu yazıyla beraber blogunda benden tam 2 defa bahsetmiş oldun ki bu benim için kelimenin tam anlamıyla bir onur, bunun için çok çok teşekkür ederim ♥ ikinci olarak da, günlüklerine kıymana çok tepki göstermiştim çünkü, bilmiyorum.. o kadar yıl saklı kalan şeylerin bir anda yok olması çok korkunç gelmişti bana, AMA senin bu yazını okuyunca iyi yapmışsın diyorum, ben yine de cesaret edebilir miydim bilmiyorum günlüklerimi yok etmeye, ama bence yine de iyi yapmışsın, benim de tuttuğum günlüklerin çoğu kısmı kendim dışı bir kişiye aitmişim gibi yazdığım satırlar ve olaylarla dolu ve her defasında o kısımları okumayı reddediyor ve hızlıca geçiyorum, şu son zamanlarda adamakıllı bir şekilde günlük tutamıyorum hiç ama tuttuğumda kendim gibi olduğumu görebiliyorum, komple dürüst davranamıyorum yazarken ya da mutsuz olduğum, sinirlendiğim hiçbir olayı da yazamıyorum ama yine de gerçekten olduğum kişiyi oraya yansıttığıma inanıyorum, ve ben nedense senin kendine çok yüklendiğini düşünüyorum, bence sen HARIKA birisin, daha birkaç hafta önce sınıfımdan konuştuğum çocuğa senden bahsettim ve bil bakalım noldu, sana aşık oldu :D Buna üzülmem mi lazım yoksa sevinmem mi bilmiyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncelikle ben teşekkür ederim ben kendi kendime konuşurken insanların yorum yapıp beni monologtan kurtarmasını çok seviyorum :D Ben yine günlük tutmaktan tamamen vazgeçmiş değilim ama artık sadece ilerde hatırlamak istediğim güzel günleri yazıyorum.Bu da senede bir ya da ikiye tekabül ediyor:D Kendime çok yüklenmemin sebebi sanırım işsiz olmam her manada! Kafamı şu an için meşgul edecek bir şey yok ben de kendimi dinliyorum sanırım :D:D Benim hakkımda söylediğiniz bütün güzel şeyler için teşekkürler, utandım :D

      Sil
  2. 'Sadece kendimiz okuyacağımız bir şey ama yazıya dökerken kontrolünün elimizde olmadığını bildiğimiz düşüncelerimize istediğimiz biçimi verebilme kudreti başımızı döndürüyor olsa gerek.'Bu düşüncene o kadar katıldım ki. Ben zorunlu tuttuğum ilkokul yaşlarımdan sonra hiç günlük tutmadım. Belki sebebi kendime karşı samimi olmadığımı bilmemdi diye düşündüm bu yorumunu okuyunca. Kendime karşı bile cesur değil miydim acaba, düşüncelerimi bir kanıt bırakacak şekilde ifade etmek istemedim mi? Ya da belki de sadece tembeldim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tembel bir insan olduğunu 23 yaşında fark eden biri olarak yorumun son cümlesinde gülmemi engelleyemedim :D Galiba cevap bu "tembeliz" ve kişiliğimizi keşfetmek yerine filmlerde beğendiklerimizi copy past yapıyoruzdur kim bilir :D

      Sil